24 kullanıcıdan öğrenildi2024.07.02 tarihinde yayınlandı 2024.12.03 tarihinde güncellendi
Tokenler
Verilerin hem işletmeler hem de bireyler için kritik bir varlık haline geldiği bir çağda, güvenli, şeffaf ve adil veri paylaşımına olan talep hiç bu kadar yüksek olmamıştı. İşte burada Ocean Protokolü devreye giriyor; veri erişimini ve monetizasyonunu demokratikleştirmeye odaklanan web3 ve kripto para alanında öncü bir projedir. 2017 yılında kurulan Ocean Protokolü, veri sağlayıcıları ile tüketiciler arasında köprü kurarak şeffaflık, güven ve veri mülkiyeti üzerinde tam kontrol sağlamak için blockchain teknolojisini kullanmaktadır.
Ocean Protokolü, verilerin hem kuruluşlar hem de bireyler tarafından nasıl paylaşılacağını ve monetizasyonun nasıl yapılacağını basitleştirmeyi amaçlayan açık kaynak bir çerçevedir. Protokol, belirli veri kümelerinin sahipliğini temsil eden ve blockchain'de saklanan 'datatokenlar' yaratarak bunu başarmaktadır. Bu yenilikçi yaklaşım, veri sahiplerinin bilgilerini güvenli bir şekilde yönetmelerini sağlarken, tüketicilerin veri setlerine tam erişim ve kullanım imkanı bulmalarını sağlar.
Ocean Protokolü'nün temel misyonu, verileri daha adil sonuçlar için açığa çıkarmaktır. Düşünceli bir teknoloji ve yönetim kombinasyonu uygulayarak, proje tüm tarafların yararına olan adil koşullar altında verilerin paylaşılabileceği bir ekosistem oluşturmayı hedeflemektedir.
Ocean Protokolü, 2017 yılında Bruce Pon ve Trent McConaghy tarafından ortaklaşa kurulmuştur. Her iki kurucu da teknoloji ve yenilik alanında zengin bir deneyim sunmakta ve veri erişimini demokratikleştirerek daha adil bir veri ekonomisi oluşturma vizyonuyla birleşmektedir. Uzmanlıkları, Ocean Protokolü'nün veri sağlayıcılarının haklarını savunan aynı zamanda tüketiciler için erişilebilirliği artıran sağlam bir platform haline gelmesine yardımcı olmuştur.
Ocean Protokolü, ağının benimsenmesini artırmaya yönelik çeşitli kuruluşlar ve kurumlar tarafından desteklenmiştir. Öne çıkan ortaklar arasında Gaia-X gibi girişimler ve otomotiv devi BMW bulunmaktadır. Bu ortaklıklar, projenin geniş kapsamlı cazibesini ve gerçek dünya uygulamaları potansiyelini göstermekte, Ocean Protokolü’nün teknoloji ve iş dünyasındaki kredibilitesini artırmaktadır.
Spesifik yatırım detayları kamuya açık olmasa da, işbirlikleri teknoloji ve sanayideki yerleşik oyunculardan güçlü bir onay aldığını önermektedir. Bu birliktelikler, Ocean Protokolü'nün daha bağlı ve adil bir veri ekosistemi yaratma vizyonunu güçlendirmektedir.
Ocean Protokolü, verilerin sorunsuz bir şekilde paylaşılabileceği ve monetize edilebileceği merkeziyetsiz bir pazar yeri olarak faaliyet göstermektedir. Çerçeve, onu geleneksel veri değişim yöntemlerinden ayıran birkaç temel bileşenden oluşmaktadır:
Veri Yayıncıları: Veri sahipleri, veri setlerini NFT'lere (Değiştirilemez Tokenler) dönüştürebilir ve bu tokenleri erişilebilir hale getirmek için listeleyebilir. Bu dönüşüm, verilerin yayıncıların kontrolü altında kalmasını sağlamaya yardımcı olur.
Veri Tüketicileri: Alıcılar, tüketicilerin verileri arayabileceği ve datatokenlar kullanarak satın alabileceği merkeziyetsiz bir pazar olan Ocean Market'ta gezinebilirler.
Ocean Market: Bu merkeziyetsiz platform, veri yayıncıları ve tüketiciler arasında doğrudan etkileşimleri kolaylaştırarak, verilerin güvenli dağıtımını ve monetizasyonunu sağlamaktadır.
Ocean Protokolü, yalnızca benzersiz yapısı için değil, aynı zamanda aşağıdaki yenilikçi özellikler için de tanınmaktadır:
Veri Tokenizasyonu: Verilerin ERC-20 tokenlerine dönüştürülmesi, güvenli, şeffaf erişim sağlamakta ve mülkiyet haklarının korunmasını temin etmektedir.
Merkeziyetsiz Borsa: Ocean Market, veri sağlayıcılarının veri setlerini satabildiği bir alan sunarak, alıcılar ve satıcıların çıkarlarını güvenli bir ortamda birleştirmektedir.
Veri için Hesaplama: Bu özellik, veri sahiplerinin veri setlerini AI modellerinde doğrudan paylaşmadan kullanmalarını sağlar. Veri güvenliğini artırarak, hassas bilgilerin analiz için kullanılabileceği bağlamı zenginleştirirken, sağlayıcı kontrolünü korur.
Ocean Protokolü'nün evrimine dair kronolojik bir bakış, kilometre taşlarını ve büyüme eğrisini anlamamıza yardımcı olur:
2017: Ocean Protokolü, Bruce Pon ve Trent McConaghy tarafından kuruldu ve veri erişimini demokratikleştirme yolculuğuna başladı.
2018: Temel misyon ve değerler tanımlandı; veri demokratikleştirirken gizlilik haklarını koruma vurgusu yapıldı.
2022: Bu dönem, açık ve merkeziyetsiz bir veri ekonomisini destekleyen temel altyapının oluşturulmasıyla beş yıllık gelişimin zirveye ulaştığı dönemdir.
2023: Ocean ekibi, daha fazla değer yaratmak için AI, merkeziyetsiz finans (DeFi) ve Büyük Dil Modelleri (LLM'ler) alanlarındaki gelişmeleri değerlendirmek için üç odaklı bir yapıya dönüştü.
2023 ve Sonrası: Devam eden genişleme çabaları, diğer stratejik gelişmelerin yanı sıra, bir Ethereum Katman 2 ölçeklendirme çözümü olan Optimism ile entegrasyonu içermektedir.
Ocean Protokolü'nü veri paylaşım alanındaki geleneksel projelerden ayıran, merkeziyetsiz ve adil bir internet mimarisi oluşturma konusundaki gerçek taahhüdüdür. Onu tanımlayan birkaç benzersiz özellikçi ilkeler ve operasyonel çerçeve vardır:
Web 3.0 Gelişimi: Merkeziyetsiz bir internetin evriminde güçlü bir katkı sağlayan Ocean Protokolü, kullanıcı sahipliği ve hesap verebilirlik vurgusu yapmaktadır.
Veri Ekonomisi: Proje, veri sahiplerini ödüllendirmeye yönelik yeni bir veri ekonomisi kurulmasını hedeflemektedir; bu da tüketicilere temel içgörüler sağlar.
AI ve Veri Bilimi Odaklılık: Ocean Protokolü, AI uygulayıcıları ve veri bilimcileri için veri setlerinin erişilebilirliğini artırarak, yeniliği ve verinin yaratıcı kullanımını teşvik etmektedir.
Yönetim ve Stake Etme: Projenin ekosisteminin temel taşı olan OCEAN tokeni, yalnızca ağ kararlarını yönetmekle kalmaz, aynı zamanda staking’i de kolaylaştırarak Ocean Protokolü'nün bütünlüğü ve güvenliğini artırır.
Ocean Protokolü, şüphesiz, veri ekonomisindeki katılımcıların hayal gücünü yakalayan çığır açan bir projedir. Verilerin paylaşımını ve monetizasyonunu devrim niteliğinde değiştirmeyi amaçlarken, blockchain teknolojisi ve yenilikçi tokenizasyon yöntemlerinin entegrasyonu önemli bir potansiyele sahiptir. Daha adil ve şeffaf bir veri ekosistemi yaratma vizyonu, Ocean Protokolü’nü teknolojik dönüşümün bir sonraki dalgasında lider konumuna getiriyor.
Artık giderek veri odaklı bir dünyada yol alırken, Ocean Protokolü'nün veri paylaşımına dair benzersiz yaklaşımı, her seviyedeki paydaşlar için yeni olanaklar sunarak, verilerin toplumu geliştirmek için adil bir şekilde kullanılabileceği bir geleceği teşvik etmektedir.